Seleucia Pieria'nın Şehir Yapısı
Beşikli Mağara
Seleucia Pieria'nın şehir yapısı konumu nedeniyle iki bölümden
oluşuyordu. Yukarı şehir ve aşağı şehir olarak adlandırılan bu bölümler
şehrin kurulduğu bölgedeki arazi yapısı bunu mecburi kılıyordu. Yukarı
şehir dağın üst yamacında yer alıyordu. (Bugün Kapısuyu köyünün
bulunduğu bölge) Denizden yaklaşık 30 metre yüksekliğinde imalathaneler,
mabetler ve resmi binalar burada kurulmuştu. Dağın güney-batı tarafında
dik kayalıklar şehri aşağıdaki bölümden ayırıyordu. Aşağı şehirle
buradaki bağlantıyı dik kayalıklara oyulmuş ve 7-8 kişinin yan yana
yürüyebileceği muazzam merdivenler sağlıyordu. (Merdivenler hala sapa
sağlam durmaktadır ve görülebilecek durumdadır. Merdivenden biraz önce
sol tarafta kayanın içine oyularak yapılan, bekçi odası olarak
kullanılmış olması muhtemel bir mağara vardır. Burası daha sonra
rahiplerin oturduğu yer olarak kullanılmıştır.) Aşağı şehir liman
çevresinde kurulmuştu. Liman tesisleri yanında pazar, çarşı, dükkanlar
ve zanaatkarlar burada bulunmaktadır. Aynı zamanda büyük bir hamam ve
küçük bir tiyatro yer almaktadır. Burası şehrin en canlı en hareketli
yeridir. İhracat ve ithalat merkezi olduğu için büyük depolar, ayrıca
gemi onarımı için küçük bir tersane inşa edilmişti.
Teraslarda zemini mozaikle kaplı lüks Roma villaları yer alıyordu.
Şehrin surları içinde yer alan liman bir boğaz ile denize bağlıydı.
Aşağı şehirle, yukarı şehir arasında bulunan kapı dahilen iki burçla
dar bir geçidi ihtiva etmektedir. Bunu burcun kalan izlerinden anlamak
mümkündür. Surun kalınlığı 4 metredir. Şehrin tamamı bir surla
çevrilidir. Bu surun uzunluğu 12.5 km.'yi bulur. Bu duvarlardan günümüze
çok az bir kısmı kalmıştır. Bazı yerlerde kalıntı izleri durmasına
rağmen duvarın büyük bölümünü oluşturan taşlar eski evlerde
kullanıldığından bugün sadece izi kalmıştır. Uzaktan bakıldığında
rahatlıkla sur izleri görülebilmektedir. Çevre duvarları içerisinde
kalan liman 16 hektardır. (160 dönüm)
Şehrin 3 büyük kapısı vardır. En güneydeki kapı şehrin pazar kapısı
olarak adlandırılmış, surların dibindeki kapı orta kapısı olarak
kullanılmıştır. Bu kapı surların dibindeki kapı olarak Bab el- Kils
(kireç kapısı) ve kral kapısı olarak bilindiğine dair görüşler vardır.
Şehrin içinden geçen suyun surlardan çıktığı yerdeki kapıya Bab el-Mina
(liman kapısı) denmektedir. Bu kapının pazar kapısı gibi şimdi yıkılmış
olan iki büyük kulesi vardı. Biraz daha kuzeyde üçüncü bir kule inşa
edilmiş ve şehrin iç tarafında uzun bir yapı savunma için yapılmıştır.
Yukarı şehrin uzun duvarında yalnız bir kapı (Bab el-hava) yapılmıştır.
El Kabusiye ( Kapısuyu ) köyüne giden yol buradan başlamaktadır.
Kuzey-doğu şehir duvarından ayrılan çapraz şeklindeki duvar şehrin
içine doğru kıvrılmış ve orada kesilmiştir. Şehir duvarı batıdaki suya
kadar gelir, öbür uçtan devam edip limana kadar ulaşır ve orada son
bulur. Bu liman şimdi Minat el- Atiga (eski liman) ve Minat el-Cedide
(yeni liman) denilen yerden dış limana açılır. Kanal kuzeyde kalenin
duvarları, güneyde liman duvarlarıyla korunmuştur. Boğazın denize açılan
yerinde iki bekçi evi yapılmıştır. Güneydeki bekçi evi kalenin içinde
3x12 metre büyüklüğünde bir oda şeklindedir. Limanın doğu tarafındaki
eski liman, duvar izleriyle tespit edilmiştir. Limandan denize bir
kanalın gittiği, kanalın etrafındaki sıra kulelerle tespit edilmiştir.
Dış binanın genişliği 130-140 metre olarak saptanmıştır. Güneydeki
iskele 100 metre uzunlukta 9 metre genişlikte olup yapısını kısmen
koruyabilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder